bazı geceler aynı krallığa hükmettik

sabaha karşı gelmiş yanıma.. adımı söylemesi; hem de iki kere… ya hevesle yanıma sokulup teklifsizce bir sürü anlamsız ve önemsiz şeyden bahsetmesi… yanımda olma çabası, hevesi ve naifliği ile beni benden alacaktı ki – alarmım çaldı.. kahrederek susturdum. gözlerimi kapadım ama yanına geri dönemedim..

aylarca sormuşluğum var ne de olsa: “beni ne zaman ziyaret edeceksin?” hem bu ilk de değil.. artık sık sık bekliyorum.

hayat bilinen en tuhaf fenomendir

ümüğümüzü sıktılar, sayın yaşayan. filetomuzu çıkarıp paket paket dağıttılar hepimizi. daha başka şeyler de yaptılar; söz etmeye değmez. kendimizi bu yeni şartlara alıştıracağız artık. yeniden ayağa kalkıp “oh be, ne deneyimdi ama!” diyeceğiz.. evet, bunu da yapacağız. yaptıracaklar. bu nasıl bir şey? şu gibi mesela:

henüz gerçek anlamda hiç âşık olmadım, diyen çocuğun karşısına geçip ben oldum, demek… bir çift güzel çekik gözde hayale dalıp gitmek… ve gözlerini yozlaşmış bir rüyaya açmak gibi. sanki…